2018 Yılı Planı - No Infinite Scroll

2018 Yılı Planı - No Infinite Scroll

- 2 mins

2017’nin ardından 2018’e de nihayet girdik. Öyle yada böyle bütün bir senenin hesabını yapmak gerek. “Bir insanın hastalığı bazen toplumun hastalığı olabilir.” yazıyor “Zindandan Notlar” kitabında Aliya. Burdan benim de kendi hesabıma çıkardığım bir hastalık veya alışkanlık var ki o da Infinite Scroll.

Peki nedir bu Infinite Scroll? Aslında hepimizin her gün kullandığı genellikle sosyal medya uygulamalarında -mobil veya masaüstü farketmez- karşılaştığımız bir olaydır. Misal olarak Facebook’ta gezindiğinizde aşağı doğru bitmek bilmeyen içeriğin içerisinde boğulursunuz ya hah işte o infinite scroll. Geldikçe gelen, aktıkça akan. Ve saçma sapan içeriklerin oluşturduğu bilgi bombardımınana tutuluyoruz. Ve saçma sapan olmasına bu bilgilerin hiç bir işimize yaramayacağını bildiğimiz halde neden sürekli bunlarla iştigaliz?

Çünkü iletişim, insan yaşamında bir türlü dürtü olarak doğuyor. Ve beyin de sürekli öğreneceği bir şeyler istediğinde de kendimizi sosyal medyada gömülü bulmamız kaçınılmaz oluyor. Anlık mutluluk hissi verse de bilinç altına yerleşen binbir türlü zararın farkında değiliz. O zararlardan birisi de sabırsızlık ve acelecilik. Z kuşağının bir davranış ve tutum şeklidir bu. Gönderilerin saniye bile sürmeden akıp gitmesi sabrımızın sınırı daha da düşürüyor ve işlerin alelacele bitmesini istiyoruz. Veya en azından böyle beklentiler içerisinde oluyor.

Diğer ve benim için en önemli zararı da zaman. Zaman, bildiğimiz gibi insanın en önemli hazinesi. Telafisi olmayan, su gibi akıp gittiğini farkedemediğimiz bir mefhum. Infinit Scroll aktıkça akan özelliği ile Las Vegas’daki kumarhane ve eğlence merkezlerinin yaptığını yapıyor. İnsanların vaktin geçip gittiğinden haberdar olmaması ve sürekli eğlenmesi, vakit geçirmesi için Las Vegas’daki kumarhane ve eğlence merkezlerinde saat bulunmaz. Orada kumar ve eğlence varken bizim önümüzde de işimize yarayıp yaramayacağı tartışılan bir içerik deryası var. Mutlaka farketmişsinizdir, sosyal medyada siz paylaşımda bulunmasanız bile sizi sürekli keşif yapıyormuş hissi verecek güncellemeler geliyor. Mesela Facebook’da bir arkadaşınızın beğendiği veya yorum yaptığı bir paylaşımın sizin önünüze getirmesi. Böyle böyle amaç kullanıcı olabildiğince sitede tutmak. Fakat buna bir dur dememiz lazım. En azından ben öyle düşünüyorum.

Sosyal medya yönetim işleri haricinde bu yıl olabildiğince sosyal medyadan beri olmayı, fazla giriş yapmamayı düşünüyorum. Ben ki fazla paylaşım yapmayan biri olarak yine de saatlerimi sosyal medyada geçirdiğimi biliyorum. Buna bir dur demek amacıyla böyle bir karar verdim. Yapacağım teknik hesaplarımı kapatmaktan ziyade ihtiyaç duymayacak şekilde mental olarak kendimi uyarmak. “İşine yaramaz. Boş bilgi “ şeklinde kendimi uyararak sosyal medyanın eksikliği hissini ortadan kaldırmak. Zaman Tünelinde içeriklerle boğulmakmak için kendinizi bu konuda hazırlayın derim.

Ne demiş Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında.

Ahmet Sina Ustem

Ahmet Sina Ustem

iOS Developer.

comments powered by Disqus
rss facebook twitter github youtube mail spotify instagram linkedin google google-plus pinterest medium vimeo stackoverflow reddit quora